Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri dün (6 Aralık Salı) saat 14:00'de başladıkları eylemlerine kampüste sene başında açılan Starbucks'ı işgal ederek devam ettiler.
07 Aralık 2011 Çarşamba
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, dün öğlen saatlerinde, uzun süredir yaptıkları itirazlara rağmen Güney Kampüs’e konuşlandırılan Starbucks’ı işgal ettiler. Önceden belirttikleri taleplere ve dile getirdikleri endişelerine üniversite yönetiminin yanıt vermediğini ve bir şey yapmadığını belirten öğrenciler, Yaklaşık 100 kişi ile başlayan işgali gece boyunca da sürdürdüler.
Üniversite Rektörü Prof. Dr. Kadri Özçaldıran, öğrencilere üç güvenlik görevlisi göndererek, eylemi bitirmelerini istedi, aksi takdirde eylemciler hakkında soruşturma açılacağı uyarısında bulundu.
TUTUKLU ÖĞRENCİLERE DESTEK
"Sermaye defol, üniversiteler bizimdir", "Yerleşiyoruz, kampüsümüze yerleşiyoruz" sloganlarıyla üniversitedeki Starbucks'ı işgal eden öğrenciler, tutuklu öğrencilere de "selam" gönderdi.
Taksim Meydanı'nda dün akşam tutuklu öğrencilere destek için yapılan eyleme işgal nedeniyle katılamadıklarını bildiren öğrenciler, "Meydan'daki ve cezaevindeki arkadaşlarımızın yanındayız"diyerek, mesajlarını içeren bir video çekimi de yaptı.
Boğaziçi öğrencileri, Starbucks'a serdikleri halılar, koydukları iskemleler ve işletmenin kendi koltukları üstünde tartışarak, film izleyerek içerde kalacaklarını belirttiler.
Gelişmeleri takip etmek için:
http://starbuckssenligi.blogspot.com/
BÜ ÖĞRENCİLERİNİN EYLEMİN AMACI İÇİN YAYINLADIKLARI METİN:
"Hem hep birlikte hatırlayalım diye hem de ortak bir hafızaya katkıda bulunmak amacıyla (en nihayetinde 148 yıllık üniversitemiz var!) Starbucks'ın açılmasıyla hız kazanan ticarileştirme ve nezihleştirme sürecine bir göz atalım istedik. Bilenleriniz bilmeyenleriniz; zamanında bu okulda öğrenci kantini diyebileceğimiz bir yerler vardı. Sahiplenebildiğimiz, paramız olsun ya da olmasın oturup karnımızı doyurabildiğimiz, iki muhabbetin belini kırıp neşelendiğimiz, kısaca 'bizim' diyebildiğimiz öğrenci dostu bir mekan (hem de Güney Kampüste).
Üniversite Rektörü Prof. Dr. Kadri Özçaldıran, öğrencilere üç güvenlik görevlisi göndererek, eylemi bitirmelerini istedi, aksi takdirde eylemciler hakkında soruşturma açılacağı uyarısında bulundu.
TUTUKLU ÖĞRENCİLERE DESTEK
"Sermaye defol, üniversiteler bizimdir", "Yerleşiyoruz, kampüsümüze yerleşiyoruz" sloganlarıyla üniversitedeki Starbucks'ı işgal eden öğrenciler, tutuklu öğrencilere de "selam" gönderdi.
Taksim Meydanı'nda dün akşam tutuklu öğrencilere destek için yapılan eyleme işgal nedeniyle katılamadıklarını bildiren öğrenciler, "Meydan'daki ve cezaevindeki arkadaşlarımızın yanındayız"diyerek, mesajlarını içeren bir video çekimi de yaptı.
Boğaziçi öğrencileri, Starbucks'a serdikleri halılar, koydukları iskemleler ve işletmenin kendi koltukları üstünde tartışarak, film izleyerek içerde kalacaklarını belirttiler.
Gelişmeleri takip etmek için:
http://starbuckssenligi.blogspot.com/
BÜ ÖĞRENCİLERİNİN EYLEMİN AMACI İÇİN YAYINLADIKLARI METİN:
"Hem hep birlikte hatırlayalım diye hem de ortak bir hafızaya katkıda bulunmak amacıyla (en nihayetinde 148 yıllık üniversitemiz var!) Starbucks'ın açılmasıyla hız kazanan ticarileştirme ve nezihleştirme sürecine bir göz atalım istedik. Bilenleriniz bilmeyenleriniz; zamanında bu okulda öğrenci kantini diyebileceğimiz bir yerler vardı. Sahiplenebildiğimiz, paramız olsun ya da olmasın oturup karnımızı doyurabildiğimiz, iki muhabbetin belini kırıp neşelendiğimiz, kısaca 'bizim' diyebildiğimiz öğrenci dostu bir mekan (hem de Güney Kampüste).
Üniversitelerin ticarileştirilmesi ve nezihleştirilmesi dediğimiz süreç kulağa çok soyut gelebilir ama aslında bizim hikayemizle birebir keşisiyor. 2008'de Orta Kantin'in kapatılması, kulüplerin okulun en merkezi yerinden alınıp şu an çoğumuzun yerini bile bilmediği GYM'e taşınmaya çalışılması, teknoparkın başbakanlı ve polisli açılışı gibi yakın zamanda gerçekleşen pek çok olay kampüsün bu tarz bir dönüştürülme sürecine tabi tutulduğunu açık ediyor. Kulüp odalarının taşınmasına karşı yapılan kitlesel eylemle bugün hala kulüpler eski yerlerinde duruyorsa da özellikle güney kampüste yoğunlaşan bu soylulaştırılma ve ticarileştirilme süreci hız kesmeden devam ediyor.
Akbank, Garanti, Finansbank, Vodafone ve kahveye doymayan kampüsümüzde İlly, Robert's Coffee, Dunkin' Donuts ve son olarak da Starbucks.Okulun küresel şirketlere açılmasıyla birlikte kampüs çokuluslu firmaların ticari faaliyetlerini yürütebildiği bir pazar haline geldi. Okulumuzda ders veren CEO'lardan tutun, şirketine tazecik eleman seçen patronlara kadar herkese yer var, bir bize yer kalmadı. Ne ucuz yemek, ne muhabbet edilebilecek bir alan, ne de siz ne istiyorsunuz diye soran var.
Bir sorsalar anlatacaktık velhasıl madem onların sormaya niyetleri yok biz anlatalım istedik. Öğrenci 'yerleşke'mizde yerleşmek niyetindeyiz. Ucuza ve sağlıklı yemek yemek mesela. Bizim olan alanlarda tüketim zorunluluğu olmaksızın var olabilmek; kampüs içinde bedava ulaşım sağlayabilmek, öğrenciliğimizi 'kanıtlayan' belgelerimize ücretsiz sahip olabilmek gibi çok temel isteklerimiz var.Bu sebeple Starbucks'ı 'mesken' tuttuk ve kendimize ait alanları geri alabilmek adına bir adım attık. Devamını da getirelim diyoruz, salı günü saat 14'te kütüphane önünde toplandıktan sonra, önce rektörlüğe yürüyoruz sonra çayımızı, pastamızı, böreğimizi kapıp (daha neler var neler!) Starbucks'a şenliğe gidiyoruz.
Eee madem buralar bizim 'yerleşkemiz', biz de artık yerleşelim."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder