Yasemin Hoca’yı tanımayız…Ama Yeşim Hoca,
bildiğimiz-lerdendir, toplumsal cinsiyet üzerine kendisinden öğrenecek ne çok
şeyimiz vardır, diye düşünmüşüzdür…Düşünürdük!
7 Aralık akşam saatlerinde, bir starbucks işgal akşamı daha
tıngır mıngır ilerler iken, LuBUnya atölyesi tam da erkeklik tartışır iken, starbucks'tan içeri girenleri gözümüz bir yerden ısırıyordu. Sandviçlerini alıp
tartışmaya hiç bakmayıp öğrencilerinin arasından geçip giden iki hoca işte,
diye düşündük önce. İçsesimizle “cıkcıklayıp” kalacaktık, kafamız erkeklik
meselesindeydi hala. Bir ses dedi ki sonra, “Bu zeminlere ne kadar çok
uğraştık, çay dökmeyin”. Yönetimde yer alan bir hoca olduğunu bilmiyorduk,
Yeşim Arat’ın…Erkeklik tartışmasının ortasından geçip gidiverebileceğini hiç
aklımıza getirmemiştik. “starbucks’un yarattığı kirliliği değil de yere
döktüğümüz çayı mı tartışıyoruz?” diye sorasımız geldi. “Onların da varolma
hakkı vardı!?” Peki ya bizim varlık hakkımız?!
Biri toplumsal cinsiyet
uzmanı-rektör yardımcısı, diğeri üniversite genel sekreteri, starbucks’ı
işgal etmiş ve oturmuş erkeklik tartışan öğrencilerinin arasından masalsı bir
edayla geçip gidiyor ve öğrencilerinin “bu okulda nerede ucuz yemek yenir?”
sorularına yanıt veremiyor, “Bu saatte ancak burası var bizim de iki lokma
yiyebileceğimiz, üç milyonluk sandviç aldık diye söylemediğiniz laf kalmadı”
diyerek durumun vahametini seriyorlar boylu boyunca.
Ne yapıyorlardı sahi?
Durumun vahameti daha ne kadar gözler önüne serilecekti? Rektör
yardımcılarımız, o saatte, iki lokma yemek için starbucks’a mahkum olmayı kabul
etmişlerse, bize, biçare öğrencilere işgal mi düşerdi? Düşerdi belki ?!
Yüklüklerimize takıntılı rektörümüz, sandviçsever rektör
yardımcılarımızın dışında da hocalarımızın olduğunu biliyoruz… Açık derslerimiz devam
ediyor… Biz işgalle öğreniyoruz… Starbucks’tan sandviç almayı kabullenemeyen
hocalarımızla öğrenmek istiyoruz… Dersliklere sinmiş hiyerarşiyi kırarak burada
hep birlikte anlamaya, öğrenmeye, tartışmaya çalışıyoruz… Gün içindeki açık dersler de bu sürecin bir parçası. Daha fazla
açık ders istiyoruz. Tüm hocalarımızı starbucks işgaliyle dayanışmaya
çağırıyoruz…
Starbucks, Boğaziçi’nde işgalcidir… Starbucks’ı işgal,
dayanışmaya güzelleme eylemidir…“Hem işgal, bir şiddet eylemidir” (bkz.
Teresa Varnalı, 7 Aralık, Merdivenler Konuşması)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder