6 Ocak 2012 Cuma

Boğaziçi'nde ileri demokrasi (Evrensel)


  • Boğaziçi’nde ileri demokrasi
  • Sürekli olarak özgürlükçü yapısından bahsedilen Boğaziçi Üniversitesi’nde görülmemiş bir olay yaşandı. Şırnak Uludere’de yapılan katliamı protesto etmek için basın açıklaması yapmak isteyen öğrenciler rektörün çağırdığı polislerle karşılaştılar. Üniversite sabah saatlerinden itibaren polis ablukasına alındı. Kampüslere girişte en son Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 Kasım 2010 tarihinde Teknopark açılışı için geldiği gün yapılan kimlik kontrol uygulaması daha sıkı bir şekilde uygulandı. Eylem saati yaklaştığı sırada basın açıklamasının yapılacağı Güney Kapı'ya polis barikatı kuruldu. Bir grup öğrencinin ve öğretim görevlisinin polisle yaptığı görüşme sonucunda, polisin rektorün talimatı doğrultusunda kampüse girişe kesinlikle müsamaha göstermeyeceği, slogan atılmayacağı ve okunan bildiride sakıncalı gördükleri herhangi bir ifadenin okunması durumunda kesinlikle müdahale edileceği polis amirleri tarafından bildirildi.
    Bu durum karşısında öğrenciler can güvenliklerinin olmadığını ve polislerin söylemlerinden anlaşılacağı gibi oraya göz altı furyasına yeni öğrenciler katmak için geldiği anlaşıldığı için öğrenciler basın açıklaması yapmadan dağılmak zorunda kaldılar.
    Bu olayda da görülmüştür ki AKP devleti yarattığı terör ortamıyla en temel demokratik hak olan basın açıklamasını hiçbir fiziki müdahalede bulunulmadan sonlandırabilmektedir.

    KUZEY KAMPÜSTE KATLİAM SESLERİ

    Boğaziçi Üniversitesi’nde Perşembe günü, herkesin dersine sınavına koşturduğu kalabalık saatlerde kütüphane önünde bir eylem gerçekleştirildi. Bu eylem, her günkü gibi kantine, sınıfa doğru yürüyen öğrencilerin birden bire etrafındaki 35 kişinin “ölmesi”ne tanık olması içindi. Büyük hoparlörden tüm kampüse yayılan bombardıman sesleri eşliğinde yere yatan otuz beş öğrencinin bedenlerinin etrafından tebeşirle geçilerek yere çizildi. Dakikalarca yerde yattıktan sonra Şırnak’ta hayatını kaybedenlerin isimleri tebeşirle çizilmiş bedenlerin üzerine yapıştırıldı. Katliamı bir an olsun kampüste gündelik hayatını yaşayıp gitmekte olan arkadaşlarına hissettirmek, anlatmak isteyen öğrenciler ardından Gültan Kışanak’ın mecliste konuyla ilgili yaptığı konuşmayı dinlediler.
    Normal bir şekilde sınavdan çıkan ya da kütüphaneye doğru yürüyen, yaşantısını katliam gerçeğiyle yüzleşerek ya da yüzleşmeyerek ama bir şekilde sürdürmekte olan öğrencilerin, bu hayatlarını kesintiye uğratan eylem çok sayıda kişi tarafından izlenirken, “Katil devlet hesap verecek” sloganıyla son buldu. Kampüsün en sık geçilen yerlerinden birisi olan kütüphane önündeki yolda artık yerde 35 bedenin izi ve isimleri var. Eylem bittikten sonra dahi yolu kullanan öğrenciler bu katliamın “gerçek” olduğunu hatırlamaya ve duyumsamaya çalışarak yürüyecekler. (İstanbul/EVRENSEL)

    http://www.evrensel.net/news.php?id=20730

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder