25 Şubat 2012 Cumartesi

Üniversite Kamuoyuna: Starbucks İşgali'nin Bitiş Metni


6 Aralık 2011 tarihinde başladığımız ve yaklaşık 80 gündür sürdürdüğümüz Starbucks Karşı-İşgali'nin sonuna gelmiş bulunuyoruz.
Starbucks karşı-işgali, üniversitede ucuz ve sağlıklı beslenme talebiyle yola çıkmıştı. Bu talepler, 

1) Yemekhane fiyatlarının düşürülmesi ve yemekhanede nitelikli yemek çıkarılması;
       2) Starbucks'ın işgal ettiği mekandan çıkması ve yerine işbirliği ile yürütülen bir kooperatif kantin açılması;
       3) Eskiden Çarşı-Kantin diye bildiğimiz alanın Öğrenci Merkezi'ne dönüşmesiydi. 

Talepler üniversitenin kamusal anlamını öne çıkartıyor, Boğaziçi Üniversitesi'nin ticarileşmesi ve mutenalaştırılması sürecine karşı çıkıyordu. Taleplerimizi 24 Aralık'ta kalabalık bir toplantıyla Rektör Kadri Özçaldıran'a da ilettik. Bunun üzerine 5 Ocak'ta olağanüstü toplanan Üniversite Yönetim Kurulu, taleplerin bazılarına hak verdi, bazılarına ise sessiz kaldı.
(bkz. 
http://www.boun.edu.tr/Assets/Documents/News/339/%C3%9CYK_tutanak.pdf)

Karşı-işgal bir taktikti. Bu eylem ile sesimizi duyurduk ve güçlendik. İşgal kararı bir süreç sonucu alındı ve karşı-işgal boyunca ortaya çıkan eylemler bu kararı takiben gerçekleşti. 80 civarı gün zarfında Starbucks'ın içinde çeşitli faaliyetler oldu. Hem üniversite içinden hem de dışından öğrenci arkadaşlarımız ve bazı öğretim görevlileri etkinliklere katıldı. Medyada yankı bulmanın da etkisiyle epey canlı bir süreç yaşandı; akademik sunumlar, tiyatro atölyeleri, siyaset tartışmaları, forumlar, şiir dinletileri yapıldı, yemekler birlikte hazırlanıp birlikte yenildi. Ankara'dan, Mısır'dan, Hollanda'dan, Amerika'dan, Avusturya'dan ziyaretçilerimiz oldu.

İyisiyle kötüsüyle fiili işgal sona erdi. Artık farklı biçimlerde yola devam edeceğiz. Starbucks'ın kapatılması çağrımız, Üniversite'yi özel şirketlerin değil kamusal düzenlemelerin belirlemesi talebimiz hâlâ geçerli.

Karşı-işgal süresince birçok deneyim kazandık; birlikte üretmeyi, paylaşmayı denedik. Öğrencileri müşteri diye gören pahalı ve nezih kahve zincirleri yerine, öğrencilerin kendileri için örgütledikleri nitelikli ve ucuz Kooperatif Kantin fikri, karşı-işgal deneyiminin en önemli fikri kazanımlarından biridir. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi yiyecek ve içeceklerin öğrenciler için, öğrenciler tarafından, işbirliği içinde hazırlandığı bir kantin kurmak önümüzdeki süreçte önemli hedeflerimizden biri. Hem ucuz hem sağlıklı hem de adil bir kantin ekonomisi yaratmak istiyoruz. Starbucks'ın aksine sürdürülebilir tarımı desteklemek istiyor, pasif müşteriler olmak istemiyoruz.

Fikri kazanımlardan bir diğeri, öğrencilerin hiçbir bürokratik mekanizmaya takılmadan, istedikleri gibi, bağımsız bir şekilde yan yana geldikleri ve sorunlarını tartıştıkları bir Öğrenci Meclisi fikri. Kendi aramızda, hocalarımızla, rektörle ve üniversite çalışanlarıyla yaptığımız toplantılar, böyle bir Meclis’in nüveleri olarak görülebilir. Üniversiteye dair sorunları tartışabileceğimiz, ihtiyaçlarımızı ve itirazlarımızı duyurabileceğimiz bir Meclis kurmak istiyoruz.

Starbucks Boykotu’muz devam ediyor. Bütün Boğaziçi kamuoyunu bu boykotu desteklemeye, Kooperatif Öğrenci Kantini ve Öğrenci Meclisi önerilerini hep beraber tartışmaya çağırıyoruz.
Kamuoyuna duyurulur,

Açık Toplantı
Yer – Saat:
       27 Şubat Pazartesi, 17:15
Boğaziçi Starbucks

31 yorum:

  1. Görünen o ki Starbucks'ta eğlence ve teorik tartışmadan başka bir gelişme yaşanmamış. Starbucks yerinde duruyor. Rektörlük taleplerimizin hiçbirine olumlu yanıt vermemiş. İşgal süresince medyada yeterli reklam yapıldı. Bazı ülkelerden farklı üniversitelerden destek de gelmiş. Eeee? Sonra ne oldu? Starbucks kalktı mı? Öğrenci kooperatifi başlatıldı mı? Yemekhane fiyatları ucuzlatılıp sağlıklı yemek verildi mi? Ne oldu kardeşim biri bana anlatsın ya! Demişsiniz ki beraber etkinlikler yapıldı, tartışmalar, sunumlar gerçekleştirildi. Tamam eyvallah bunlar her zaman olan durumlar zaten. O zaman ne diye gidip o kadar reklam yaptınız. Bana neden bir sonuç alınamadığını açıklayın. Neden elde var sıfır? Neden? Adından da anlaşılıyor ki orada şenlik yapılmış. Şenliği başka yerde de yaparsın. Emekçi ailelerin öğrencileri gidip orada hak aramaya mı gittiniz? Hangi emekçi ailenin oğlu okulda şenlik yapıyor? Derdiniz buysa okullar açıldığında parasız eğitim için rektörlüğü işgal edin samimiyseniz. Kayıt ücretleri için öğrenci dekanlığını, öğrenci işlerini işgal edin. Ama siz eğlencecisiniz. Eğlence yoksa size düşmez bu eylemler. Bence bunun için Starbucks'ı işgal etmeye gerek yok. Orası normal haliyle daha eğlenceli. Takılın oraya, devam edin. Parasını da dert etmeyin. Emekçi ailelerin çocukları okula yeterince para ödüyor. Kadri Bey'in ve onun "gariban" öğrencilerinin canı sağolsun yeter ki. Önemli olan eğlence, şenlik zaten. Eee bi sonraki şenlik ne zaman? Tabi ki ya daha "Kitchenette" şube açacak oraya. Neyse kısmetse o zaman geliriz artık.

    YanıtlaSil
  2. emekçi molla!
    ya da çelik bilek battal gazi!
    eğlencesiz işgale gücün varsa sen de işgal et. yoksa git eğlenceli işgalcilere kardeş olduğunu hissettir! bu memlekette bir şeye hayır demek, şunu da istiyorum demek zaten başlı başına bir aşamayken sendeki bu dili dinleyenin tam tersine hiç bir şey istemezukkk diyesi gelir. evet emekçi çocukların aileleri para veriyor, diğerleri de veriyor. aslolan emekçinin vermemesi değil öğrenimin eşit ve parasız olması değil mi? yönetime katılma da, katılmadığın uygulamaları protesto etme de demokrasinin en vazgeçilmez ve buralarda en çok eksiğini duyduğumuz kısımları değil mi? ha sen daşşaklı işgalciler istiyorsan artık durumun daha da vahim demektir. çağ hedonizm ve birey çağı. bunu aşmanın yolu maçanız yiyorsa bunu yapardınız minvalinden değil bu da iyi bir başlangıç dahasına da var mısınız demekten geçer. kısası dallama molla, kızıla çalan her şey her zaman doğru ve haklı muhalif değil! barışın ve aşkın kendisi artık başlıbaşına dönüştürücü, değiştirici bir şey. sen de git, yaşamın geçiciliğini unutmadan hem şenlik yap hem de eylem!

    YanıtlaSil
  3. kullandığın dil hem cinsiyetçi hem de saygısızca bir dil. Eğlencesiz işgale sizin de gücünüz yeterdi. Orada ne olup bittiğini gayet iyi gördük. Bi de barıştan aşktan ve kardeşlikten söz etmişsin. Artık bunları duymaktan sıkıldım. Sorun bunun dillendirilmsi değil tabi. İfade edilirken içinin boşaltılması, anlamsızlaştırılması, değersizleştirilmesi. Orada yapılan şuydu: Siz orayı işgal ettiniz, iyi güzel. Peki işgalin amaçlarından biri de Starbucks'ın oradan komple kaldırılması değil miydi? Madem öyle siz neden orada işgaldeyken hala oradan alışveriş yapılmasına fırsat verdiniz. İsteseydiniz bunu engelleyebilirdiniz. Ama yemedi? Sizin derdiniz şu aslında. Biz burayı işgal ediyoruz, bakın burada "sosyalist", "komunist" ve hatta "popülerist" insanlar var. biz bi eylem yapalım da insanlar burada neler yaptığımızı konuşsunlar, bizim de sosyalist olduğumuzu görsünler. Gördük! Onurlu, direngen ve sonuç odaklı bir mücadele olmadığı için eliniz boş döndünüz. biliyorum sizi eleştirmek size zor geliyor ama kusura bakmayın birileri bu okulda barış ve kardeşlik söz edecekse önce onurlu bir duruş sergilemeyi bilmeli. Ayrıca bu ülkede kimler arasında savaş olduğunu iyi analiz etmeden boş yere barış türküleri söyeyip kardeşlik naraları atmayın. Orta sınıf burjuva çocuklarısınız çoğunuz. Çoğunuz daha bir gün bile gözaltına alınmamış, sorgulanmamışsınız, hatta acı bile çekmemişsiniz. Neyin kardeşliğinden, neyin dayanışmasından söz ediyorsunuz siz? Bu okula polis gelmesin, okul öğrencileri kriminalize edilmesin diye ödünüz kopuyor. Senin daşşaklı işgalci dediğin insanlar hayranlıkla baktığınızı herkes biliyor. ama sizin kabul etmedğiniz, anlamak istemediğiniz şu: Siz onlar kadar yürekli olamadınız, onlara özendiniz sadece. Starbucks'ta oturup sadece bedenlerinizle o mekanı doldurdunuz. Sonuç alıcı hiçbir hamlede bulunmadınız. Rektör sizi dinlemiş ama öyle bir mücadele sergilemediniz ki sizin talepleriniz yerine gelsin. Çünkü gerçekten eğlencecisiniz, şenlikçisiniz, reklamcısınız. Devrimi, mücadeleyi, sosyalizmi ve eşitliğe adalete dair ne varsa hepsini Şovenizme kurban ettiniz. Sorun değil emekçi insanların çocukları d size kurban oluyor zaten. Onlar ölüyor, tutuklanıyor, işkencelere maruz kalıyorlar. Ama bütün bunlar sorun değil. Çünkü bunların lafını söyleyecek "onurlu, mücadeleci, direngen" bir "sosyalist" öğrenci topluluğu var boğaziçinde. Onların canı sağolsun yeter ki. Gençler tutuklanmış, işkence görmüş çok da sorun değil zaten!!! Şeyma konusuna gelirsek sizin ne kadar reklamcı, popüler yaklaştığınızı herkes anlayacak. Bu arkadaşın tutuklanması ile ilgili hukuksuzluk ve adli soykırım ortadadır. Serbest bırakılması en haklı kararlardan biridir, bunun için verilen mücadele onurludur. Fakat Şeyma'dan önce boğaziçinden tutuklanan başka öğrenciler de oldu. Neden onlar için bu denli bir protesto yapılmadı? Neden o arkadaşlar cezaevi aracıyla okula getirilirken sizler ortalıkta yoktunuz? Bunun cevabını verin ondan sonra eğlenmeye şenkliklere devam edin. Olur mu çocuklar? hadi bakalım...

    YanıtlaSil
  4. yaşasın! artık işgalle iniltili dandirik makaleleri okumak zorunda kalmayacağız. emeğinize, bitirişinize sağlık!

    YanıtlaSil
  5. Ben diyer arkadaslar gibi sert elestiride bulunmayacagim. Bu hareketi basindan beri eski bir bogazicili olarak yurtdisindan izliyorum, ilgili makaleleri gozluyorum, ama bu hareketten sonuc alinmadigini ve bu dakikadan sonra cok da etkili bir durus sergilenemiyecegini kabul etsek iyi olur.

    YanıtlaSil
  6. arkadaşlar, sizden tek isteğim var: artık toplantılarınızı falan sıtarbaksta yapmayın. kapatılması için uğraşacaksanız da dışarıdan uğraşın lütfen. söyle ağız tadıyla etrafta işgalci mişgalci olmadan dersimizi çalışırken vayt çaklıt mokamızı içelim bırakın da :) münasip yerlerinizden öperim.

    çılgın genetikçi jira

    YanıtlaSil
  7. hadi bakalim derse;

    ne oldu simdi haydi soyleyin... emek, hak, adalet diye bahseden ancak nobetlese eylem yapan 60-70 kadar eylemci ve normalde dukkani 10 da kapatip evine gitmesi gereken, gozlerinden uyku akan ve herseye ragmen 3-5 kurus para kazanmak icin coluguna cocuguna bakmak icin bulundugu yeri terketmeyen 2 starbucks calisani.. bu eylemi merak edip bogazici starbucks a gittigimde orada eylemci sifati ile bulunan kime "sen bu okulda hangi bolumdesin" desem cogundan aldigim cevap "ben bu okulda degilim disaridan destege geldim" cevabini aliyordum.. yani anlayacaginiz bu eylem okuldaki yiyecek-fiyat politikasinin disinda gunluk eglenceye donusmus Turkiyenin en iyi univesitesine yakismayan bir goruntu vermekte idi... evet bir devlet universitesinde ucuz yemek satan bir cafeye ya da yemekhaneye ihtiyac vardir ama bunun suclusu orada calisan 2 orta yasli arkadas degildir... starbucks in bulundugu yerde bircok musait alan var orada yemekhane ya da cafe mutlaka acilacaktir.. isteyen yemegini yedikten sonra starbucks ta kahve icer 6-7 TL verir isteyen hemen yan taraftaki cafeden 1 TL ye kahve alir kimsede kimsenin arkasindan duduk calmaz...

    okudugunuz okulun kiymetini bilin.. gidin petekte sohbet edin, gidin manzarada sarkilar soyleyin okulun ve yasinizin tadini cikarin...

    YanıtlaSil
  8. aynı üniversite öğrencilerinin microsoft, unilever, p&g, pwc, pfizer gibi şirketlerde staj, iş imkanı için başvuru ve mülakat sırasında türlü şekillere girdiklerini düşünürsek pek bir sığ kalmış eylemdir. ne ile neyi satın almak istiyorsunuz aklını sevdiklerim, bu ne için gel geldir ha benim canlarım.

    YanıtlaSil
  9. Kavga da olsa şenlik de olsa sonuç aynı sonuç:
    "şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
    o mahur beste çalar müjgan’la ben ağlaşırız "

    Siz veya aileniz neden Boğaziçi'ni seçiyorsanız Starbucks da onun için seviliyor bu memlekette. Çabanızı takdir ettim ama boşa çıkacağı belli bir işti bu.

    Zülfikar börekçisi vardı hisarüstü meydanında, o duruyor mu hala? O adamları bile, o mahallenin çocuklarını bile amerikalı yaptı o okulun havası ki, böyle bir protesto nasıl başarılı olsun. Hem de okulun içinde.

    YanıtlaSil
  10. Ne tuhaf yorumlar diyeceğim ama değil! Tipik Türkiye insanı tavırları: Çemkir, ayağından çek, futbolu faul yapmak için oyna, başarısızlığa sevin... Sizler cidden mutsuzluğa mahkumsunuz. Başarılar diliyorum.

    YanıtlaSil
  11. iğrençsiniz ibneler kunterler poçlar

    YanıtlaSil
  12. Blog metnini, açıklamayı okuyunca "vaay güzel, helal olsun" dedim ! Sonra yorumları okudum "dış mihraklara ne gerek bizde ne güzel bizi bölen bolca var" dedim ! Anladım ki böyle özel şirketlerin gücü arkasında duracak bir halk bilinci ve halk gücü yok. Arkadaşlar çok güzel bir şey yapmaya çalışmış, kısmen başarmış ama bu başarı ne kadar sürer? Bu başarı ülke genelinde zerre hissedilir, birilerini uyandırır mı? Hiç zannetmiyorum.

    YanıtlaSil
  13. Arkadaşlar yorumlarınız gerçekten ilginç olmuş, takip edeceğim gelen yorumları,

    YanıtlaSil
  14. www.seslice.biz -sesli sohbet, derki...biz ailece çok seviyorum canım turkiyemm

    YanıtlaSil
  15. Cardiac surgery is one of the most common surgical procedures performed worldwide. Heart disease has exploded with aging populations, changes in diets and more sedentary lifestyles.



    Acibadem is a leader in Cardiac surgery and the treatment of heart disease. By combining best technology, best protocols and top doctors, Acibadem boasts some of the best success rates in Cardiac surgery worldwide.

    YanıtlaSil
  16. Spine surgery is a surgery using private-assisted robots. Spine surgery has been used internationally for the past 10 years .

    YanıtlaSil
  17. bildirim için teşekkür ederim. faydalı oldu.

    YanıtlaSil
  18. Paylaştığınız bu yararlı anlatımlar için teşekkür ederim iyi bloglar Film İzle

    YanıtlaSil
  19. Paylaşım için Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  20. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  21. Gelin Buketi

    Gelin Buketi; Gelin Buketi ve canlı çiçek gelin buketleri olarak ikiye ayrılık. Gelin Buketleri çiçekçilikte gelin eli çiçeği, gelin çiçeği diye de anılır. Gelin eli çiçeği düğün boyunca gelinin elinde ve masasında tuttuğu ve düğün sonunda örf/adet gereği başının üzerinden bekâr kızlara attığı çiçeklerdir.
    Gelin buketleri çoğunlukla beyaz çiçeklerden hazırlanmaktadır ancak nadiren de olsa pembe gelin çiçeği, mor gelin çiçeği, lila rengi gelin çiçeği, krem rengi gelin çiçeği, somon rengi gelin çiçeği de sipariş edildiği olmuştur. Bu gelin buketleri daha çok İstanbul Tuzla, İstanbul Pendik, İstanbul Kartal ilçelerinden istenmektedir.

    YanıtlaSil
  22. Yeni nesil katılımcı Türkçü sözlük.
    Kayıt ol, yazar olarak başla!
    https://gokkurtsozluk.com

    YanıtlaSil