Oysa;
- Koskoca kampüste hiç kantin kalmasa ve yerlerine lüks lokantalar açılsa daha mutlu olacaksan,
- İnsanları ne olduklarına göre değil neye sahip olduklarına göre değerlendiriyorsan,
- Fakirliği devletin değil insanların ayıbı olarak görüyorsan,
- Zengin değilsen bile öyle davranmayı marifet biliyorsan,
- Boğaziçi'nin devlet üniversitesi olmasından rahatsızlık duyuyorsan,
- Özsaygıyı üzerinde adının yazdığı bardakta arıyorsan,
- Kapitalizmin “öylesine bir solcu söylemi” olmadığını, dünya gerçeği olduğunu göremiyorsan,
- Haberleri okumuyor, insanların “işgal et” sloganıyla neler yapmaya çalıştıklardan bihaber isen,
- En büyük iki argümanın "emperyalizme sövüyorsun ama Nike giyiyorsun" ve “ben yarın görürüm sizi o firmalara başvuracaksınız” ise,
- Aktivizmin değerini göremiyorsan,
- Sana dokunmayan yılan bin yaşasın ise,
- Parasını ödeyebildiğin kadarını yaşayabildiğini, paran olmazsa düzen içinde bir hiç olacağını görmüyorsan,
- Kampüs dışında gidebileceğin onlarcası varken, Starbucks’ın üniversite içinde olmasını “çeşitlilik” olarak görüyor,
- Parası olmayanlar için “yemekhanede yesinler” deyip o değerli çeşitliliği esirgiyorsan,
- El ele, okulda ses getirip, dar gelirli ailelerin çocukları olan arkadaşlarını bugün korumuyorsan,
- Bunun yanı sıra, muhalif olmak için bile sözlük yazarlarına ihtiyaç duyuyorsan,
sana şenlik yok kardeşim! Oysa aramızda muhtemelen fark da yok. Benim hiçbir şeyim yok, senin de muhtemelen olmayacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder