BASINA,
KAMUOYUNA ve TÜM İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINA
MAZLUM-DER’I
KINIYORUZ
Bu yazı Boğaziçi Starbucks-İşgal alanında
Uludere Katliamı’na dair düzenlenen bir söyleşide söyleşiye
davetli olan Mazlum-Der’in (İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin
Dayanışma Derneği) nefret söylemlerinde bulunduğunu duyurmak
amaçlı yazılmıştır.
Uludere Katliamı’na dair
İHD ve Mazlum-Der’in de içinde bulunduğu katılımcıların
hazırladığı raporu sunmak üzere, İHD ile iletişime geçildi.
İHD’den kesin cevap alınamayınca birkaç kişi tarafından
inisiyatif alınarak Mazlum-Der çağrıldı. Ancak etkinlik gününde
gelen bir telefonla bu etkinlik işgal alanında eşcinsel bireyler
olduğu ve derneğin ilkesel kararı gereği eşcinsel bireylerle bir
araya gelinemeyeceğinin belirtilmesiyle iptal edildi. Sonrasında
alana gelen Mazlum-Der yetkilisi ve panelist, durumun yanlış ifade
edildiğini ve etkinliğe eşcinsel katılımıyla ilgili bir
sorunlarının olmadığını ama organizasyonda eşcinsel
örgütlerinin bulunduğu yerlere katılmadıklarını belirtti. Bunu
da “Nasıl ki insanlığa ve doğaya
zararlı nükleer yanlılarıyla bir arada olmuyorsak, insanlığa
zararlı olduğunu düşündüğümüz eşcinselliği meşrulaştıran
kurumlarla da bir arada olmayız.”
diyerek örneklendirdi.” Yapısal” bir durumdan ötürü eşcinsel
olan bireylerle bir sorunları olmadığını ancak bunun
meşrulaştırılmasına ve LGBT siyaseti yürütülmesine karşı
olduklarını belirtti.
İşgal alanı önünde ve
sonrasında Mazlum-Der ile yapılan tartışmalarda gördüğümüz
şudur ki: Mazlum-Der cinsel yönelimi bir insan hakkı olarak
görmemekte hatta insan hakkı ihlali olarak görmekte, varoluş ve
kimlik mücadelesi veren LGBT birey ve örgütlerin tekil
varoluşlarını “hoş görmekte” ancak mücadelelerini meşru
bulmamaktadır. Dahası eşcinselliğin meşrulaştırılmasını
insanlığa zararlı bulmaktadır. Daha önceden Aliye Kavaf’ın
meşhur açıklamasının ardından destek yazıları yayımlayan
Mazlum-Der’i kınıyoruz. Mazlum-Der’den gelen yetkililerin
açıklamaları çok net nefret söylemidir. LGBT hakları insan
haklarıdır. Mazlum-Der nefret suçu işlemektedir. Açıklamasındaki
“yapısal durum” açıkça hastalığa referans vermektedir.
Starbucks İşgali, LGBT örgütü ya da değil, herhangi bir örgüt
tarafından organize edilmemiştir, işgal süreci bireysel katılımla
doğrudan demokrasinin işletilmesiyle bugüne gelmiştir. Çok
farklı deneyimlerden gelen Starbucks İşgalcileri olarak burada
kurulan ortamın her türlü ayrımcılığa (homofobi, transfobi,
cinsiyetçilik, islamofobi, ırkçılık vs.) karşı olduğunu
belirtmekte fayda olduğu fikrindeyiz. İşgalin hazırlık sürecinde
ve işgal süresince burada kurduğumuz birliktelik, üniversitenin
bileşenlerini (öğrenci, akademisyen, emekçi) ve üniversiteden
dışlanan, üniversitede baskı ve dışlanmaya maruz kalan
kesimleri (eşcinselleri, Müslümanları, transları, işçileri ve
her türlü toplumsal muhalefetin öznelerini ) içerme çabasında
oldu ve olacak. Diyoruz ki; eşcinsellik, biseksüellik, ,
heteroseksüellik, aseksüellik, translık, na-translık vb. cinsel
yönelim ve cinsiyet kimlikleri “meşru”dur, hastalık değildir,
varoluşları itibarıyla politiktir.
Mazlum-Der’i ve
Mazlum-Der’in ürettiği nefret söylemini destekleyen hatta bu
nefret söylemine tepki göstermemiş herkesi kınıyoruz.
mazlum sadece kendi gibiler onlara göre...ötekiler olmasa da olur ...
YanıtlaSilNeden işgal alanında mazlum-der'in kurumsal olarak var olmasına izin verildi ki? Benim bildiğim kadarıyla herkes bireysel olarak oraya emek veriyordu. Tkp ödp büfk veya başka hiçbir örgüt orada kurumsal kimlikleriyle var olmazken neden mazlum-der'in böyle nefret, kin dolu bir açıklama yapmasına izin veriliyor ki? Anlayamıyorum.
YanıtlaSilbu soru bana doğru geldi: evet, böyle bir durumda, sadece mazlum-der'in değil diğer kurumların da üzerine gidilmeli, homofobi hepsinde az veya çok var zaten, deşifre edilecek ve tepki gösterilecekse ayrım yapılmamalı...
SilO metinde gerçekler ifade edilmiyor ne yazıkki.Aynı gün Programda sunum yapmak üzere MAZLUMDER İst.Şubesi Başkanı Cüneyt SARIYAŞAR programın yapılacağı salona gitmiş fakat kapıda yanında bir arkadaşıyla kendisini karşılayan bir genç kız, ısrarla kendisinden lgbtt bireyler hakkında görüşünü açıklamasını ve gerekirse kendisini konuşturmayacağını söylemiş.Çevrede Agresif davranış sergileyen kızı uzaklaştıran yada araya giren olmayınca, Cüneyt bey orayı terketmek zorunda kalmış.Mazlumder li kişilerin lgbt bireylerine yönelik tanımlamaları eleştirilebilir;eğer gerekli görülürse. Fakat "...MAZLUMDER DEN GELEN BİR TELEFONLA KATILMAYACAKLARI..." tarzında bir ifade ancak iftira olur. Arkadaşlar, bu hiç etik bir tutum değil.
Silben onların mazlumluklarını da malumluklarınıda..ne mazlum der i onlar malum der.madein P.K .K..takmayın.asıl suç onları muhatap alanda.
YanıtlaSilbir etkinliğe konuşmacı olarak çağırıldılar, daha önce lambdaistanbul, karadeniz isyandadır platformu, vs gibi kurumlar gibi. yoksa bir örgüt olarak var olma gibi bi durum yok zaten.
YanıtlaSilBireysel katılımdan dem vurup, Mazlum-Der'i kovalamanın faturasıdır bu. O halde bir nefret söylemi de benden olsun, 3 kuruşluk örgüte 5 kuruşluk değer verirsen seni böyle bedavaya harcar.
YanıtlaSilHelal olsun MAZLUMDER'e. Kiziyordum ama demekki halen bazi ilkelerine sahip cikiyor.
YanıtlaSilInsanlara, cinsel yonelimlerinden dolayi, ayrimcilik yapilmasini destekliyorsun yani. Yaziklar olsun sana !
SilAçıkçası ben daha önce de bu tür söylemlerde bulunan bir örgütün konuşmacı olarak da olsa o alana davet edilmiş olmasını yadırgıyorum. Eşcinsel, biseksüel, trans ve genel olarak farklı cinsel yönelimlere sahip arkadaşlarımızın var olma hakkına dahi kaş çatan bir örgütle tartışılmaz tavır alınır diye düşünüyorum. Velevki birey olarak değil LGBTT veya herhangi kurumsal bir kimlikle orada bulunsunlar. Zaten gündelik hayat içerisinde türlü türlü şiddete uğrayan bu arkadaşların bir de karşı-işgal alanında şiddete maruz kalmış olmaları beni gerçekten üzdü. Starbucks işgaline çok emek vermedim ama arada bir oraya gelince oranın havası dahi beni mutlu etmeye, bana huzur vermeye, başka bir dilin konuşulduğu bir yerde olduğumu hissetmeye yetiyordu. Mazlum-der işin bütün büyüsünü bozmuş gibi geldi bana.
YanıtlaSilMazlum-DER yapı gereği muhafazakar bir oluşumdur. Ancak yaptıkları çalışmalar çok önemlidir ve gözardı edilmemelidir.. Bilindiği gibi Feminist örgütler de genelde eleştirilir, tepki uyandırır.. LGBTT oluşumları da siyasi olarak mesafeli ve diğer sivil toplum kuruluşlarından kendilerini ayrı bir yerde tutmaktadır mesela. ( sadece kişisel gözlemim görüşüm ) En son Uludere protestosunda bile kortejin en arkasında diğer örgütlere 200 - 300 mt. mesafe bırakarak neredeyse ayrı yürümüşlerdi.. Meseleler sadece kabul üzerinden çözülmez, ama tabi bir adım olacağını da biliyorum.. Ancak sabırla daha çok anlatmaları gerekiyor.
YanıtlaSilKendilerini bir STK olarak görmemelerinin bu meseleyle ne ilgisi var allasen, yok 300 mt arkada yürümüşler filan tey allam
YanıtlaSilYa bu arada böyle linkler yazılar göndererek mastürbasyon yapan arkadaş boşalmadın mı daha?
YanıtlaSilhe dayı he dayı he dayı !
YanıtlaSilhüseyin kaçın seni aşağılık iğrenç yaratık!
YanıtlaSilKaçın Hüseyin geliyorrrr:))
YanıtlaSilbatılı insan hakları sistemi kaale almak zorunda değilim. eşcinselliğe tolerans kabul edilemez.
YanıtlaSilBu olayla ilgili tartisma ve bu yorum sayfasindaki saldirilara bakinca anliyorum ki LGBT mucadelesi gercekten de en zor ama en onurlu mucadeledir otoritenin her formuna karsi girisilen. Baskilarin yogunlugu bile bir cinsel devrimin ardinda ne kadar buyuk ve ciddi ve guzel bir tur ozgurlugun bizi bekledigini gosteriyor. cinsel devrim kadar hic bir sey heyecanlandirmiyor artik beni.
YanıtlaSilMerak ettiğim şu- bence de saçma olan nükleer atık, aynı ortamda bulunamayız (ki bunu islami bir yerden söylediğini düşünüyorsa eğer 'tebliğ' nerde kaldı, ya da kendi programına katılan eşcinseli ne yapacak?) vs. lafları olmadan sizin programa katılsaydı ama aynı zamanda kurumsal olarak "eşcinselliği meşrulaştıran kurumlarla bir arada olmayız" dese ne yapacaktınız? Islami bir kurum ve malum bir tutumu olan Mazlumderden ne bekliyordunuz?.. 'özneden bağımısız' 'nefret söylemi' olayını da biraz saçma bulmaktayım açıkcası. Müslüman kimlikli birinin eşcinselliğin kendi nezdindeki meşruluğundan bahsetmesini hukuki bir terim olan 'nefret söylemi' olarak tanımlamak da biraz sorunlu gibi. kişinin 'meşru' kelimesinden ne kasdettiğine ve nefret içeren fiilerine bağlı olmaz mı bu?..
YanıtlaSilCinsel Devrim mi? Bu kadar komik olmak zorunda mısınız? :)
YanıtlaSilnesini komik buldun? acikla lutfen.
SilBu söylemi kullanan şahsın dini falan beni ilgilendirmez bu bildiğin nefret ediyor işte derseniz bir de böyle de birşey var? http://en.wikipedia.org/wiki/Cultural_relativism
YanıtlaSilsevgiler.
gerçekten anlamadığım bir şey var. anlamak için gittim vikipedia hazretlerine "nefret söylemi" nedir diye sordum, şöyle dedi:
YanıtlaSil"hate speech is, outside the law, any communication that disparages a person or a group on the basis of some characteristic such as race, color, ethnicity, gender, disability, sexual orientation, nationality, religion, or other characteristic."
mazlum-der'in yaptığı açıklamanın eşcinselleri küçük düşüren/hor gören tarafı nedir? mazlum-der yeni yetme bir kurum değildir ki; mal bulmuş mağribi gibi mazlum-der'in yaptığı açıklamaya zıplanmış, kınanmaya falan kalkılmış. mazlum-der yıllardır meydanda, belli noktalar konusunda da kendini ikna etmiş bir kurum. yani bu açıklama belki de aynı kelimelerle milyon kere yapılmıştır farklı gruplara.
bir müslümanın dünyayı okuma şeklinden biraz haberdar olunması gerekiyor, bu davranışa da anlam verebilmek için. iki topluluğun, apayrı moral zeminlerde durduğu bile farkedilemezse, bunun ötesinde konuşmak beyhudedir. şimdi burada ne sorgulanıyor anlamadım?
eğer ahlaki zemin sorgulanıyorsa, müslümanlar zaten bu ahlaki zemin üzerinde duruyordu. içerideki bireyler, en baştan bu ahlaki zemini farketmek ve hatta eleştirmek yerine, neden mazlum-der'den böyle bir cevap gelmesini bekledi? en basit haliyle, ayran kafalılık olmuş bu.
eğer ahlaki zemin değil, mazlum-der'in bunu ifade ediş biçimi eleştiriliyorsa, bu da üç cümlelik ifadeyi zorla anlamamak olacaktır. bırakın da, eşcinsellerin değil ama hiç olmazsa eşcinselliğin yayılmasının ve gökkuşağı politikasının güdülmesinin -ki bu manasıyla katıksız bir ideolojik harekettir- "gayri-meşru" görülmesine izin verin. mazlum-der, nükleer destekçiler benzetmesi yapmış, ben de faşizm benzetmesi yapayım.
"bu cinsiyet kimlikleri meşrudur" mantıksal olarak hatalı bir cevaptır bu yüzden. mazlum-der'in söylediğine cevap değildir. sadece slogandır, kayıptır, yazıktır.
islamafobi??
YanıtlaSilnefret suçu mu?
YanıtlaSilSizin tabirinizle "3 kuruşluk bir stk" 'nın ismini duyurmak veya bir eylemde daha adının anılması adına ilkelerinden taviz vermediğinin göstergesidir. Daha önce Aliye Kavaf'ın açıklamasına verdikleri tepki ile burdaki aynı.
YanıtlaSilLGBT hakları insan hakları değildir. fazla ayrıntıya girmeyecem ama her hakka insan hakları dersek saçmalarız sadece. mesela tüketici hakları insan hakları mıdır?
YanıtlaSilama burada insan hakları ihlali vardır. o da bir eşcinselin kanaat oluşturma hakkının engellenmesidir. yani bir eşcinsel uludere ile ilgili bir kanaate sahip olamaz diyor mazlumder. ve yaşamsal bir olanak olan kanaat edinme hakkı elinden alınmış oluyor. ve bunu da "meşrulaştımama" gibi neredeyse yaşatmama gibi bir eylem ile gerçekleştiriyor. yani hak ihlali onun cinsel eğilimini tanıma ile ilgili değildir. hak ihlali onun biyopisişik-sosyal varlığı ile ilgilidir. kısacası bu suç nefret suçu değil, kanaat edindirme me suçudur ve insan hakları ihlalidir. ama ucuz solculuk olsun diye bozuk analojiler yaparsanız, bir hakkı savunamazsınız. bir hakkı savuşturursunuz. bakın sizin bildirideki bozuk analojiye. realite ve bildiri alakasız.
"LGBT hakları insan haklarıdır. Mazlum-Der nefret suçu işlemektedir. Açıklamasındaki “yapısal durum” açıkça hastalığa referans vermektedir."
böyle komik bir değerlendirme olur mu? arkadaşlar bir de boğaziçinde okuyorsunuz. ben 3500 gün sgk'lı belediye işçisiyim. bu uyarıyı ben mi yapacam.
Ben de şimdi şunu merak ettim: LGBT, İHH ve Mazlum-der'in başrolde olduğu Özgürlük Filosu'na destek verdi mi? Mavi Marmara'da LGBT'den bireysel olarak da olsa bir temsilci var mıydı?
YanıtlaSilYa da Mavi Marmara baskını sonrası LGBT'nin tutumu ne oldu?
Destek verdi mi bu kurumlara?
Yoksa destek verdi de yine dışlandı mı? (Böyle bir durum varsa bu da deşifre edilmeli)
Peki bu konuda herhangi bir açıklama yaptı mı LGBT?
Destek vermediyse hangi düşüncelerle vermedi?
Mazlum-der'den veya Mazlum-der dışı bir örgütten, kişiden, hayvandan, kutsallıktan, patrondan ve işçiden vs. Tolerans Talep Etmiyorum. Bir araya gelmekten korktuğum herhangi bir insan, hayvan, örgüt ya da kurum yok. Bir eşcinsel olmamam, benden çok bakkalı, metrodaki yabancıları, iş yerinde canı sıkılan görevliyi, aktivist akademisyeni, babamı, haber yapımcısını vs. ilgilendiriyor gibi. Bu algıyı hükümsüz bırakıyorum yani yüzeysel buluyorum ve en ufak değer vermiyorum.
YanıtlaSilÇok zeki ya da gerizekalı olduğum için sizden özür dilememe gerek olmadığı gibi sesimin on oktav ya da yarım oktav olması da sonuna kadar varlığıma ait. Anlayacağınız dilden konuşma mecburiyetim de yok.
Köhne kategoriler beni ve sevgilimi bağlamaz. Mazlum-der adına üzüldüm ama kendi adıma sevindim. özgürlüğü, varoluş kısıtlamalarında arayan zihinlere olan mesafemi hatırlattığınız için teşekkür ederim. /armağan
biz kınayanın kınamasından korkmadığımız için MAZLUMDER'iz.yazıda belirttiğiniz gibi biz konuşmacı olarak oraya geldiğimizde (size telefonda ne konuşulduğunu bilmediğimiz halde)ısrarla ''şu konuyu konuşalım'' deyip kapı önünde bize konuyu açan ve buraya boşuna gelmişsisiz içeri girmeyin diyen sizler değilmisiniz.MAZLUMDER olarak lgbt gibi örgütlerin içinde bulunduğu bir eyleme organisazyona katılmayacağımızı ama dinleyiciler olarak orada bulunmanız bizi rahatsız etmeyeceğini belirtiğimiz halde bize önyargılı davranan siz olmadınızmı?(ki bu organizasyonda lgtb ve benzeri örgütlerin olmadığı bireysel bir hareket olduğunu siz söylediniz)
YanıtlaSilsevgili mazlumder; bir kimliği kabul etmemek başkadır. ama onun meşru kabul etmemek bambaşkadır. meşruyet dediğin şey geleneksel yolla (tarih) ve hegemonya ile oluşturulur. meşruyetin kendisi ne insanidir ne de islamidir. mesela kadın öldürmenin meşru olduğu toplumda resulun yaptığı şey, insana dönüştür. yani eşcinselliği kabul etmemek, tavsiye etmemektir. yoksa eşcinseli kamusal alandan kovalamak ve eşcinselin fikir ve kanaat oluşturmasını bile "meşrulaşmasınlar" diye gayri meşru ilan etmek ne islamidir ne de insanidir. kaldıki mazlumder insan hakları örgütüdür. bu bağlamda mazlumder kim olursa olsun o kişinin can güvenliğini, biyopisişik bütünlüğünü, fikir ve kanaat hüriyetini, ekonomik ve sosyal en azını savunmak zorundadır. bunu yapamayacaksa adını değiştirsin ve sadece müslüman hakları örgütü olsun.
YanıtlaSilgelelim diğerine, sapla samanı ayırmaya mecali olmayan solcularımız, ne bu konuda doğru bir fikir ortaya koyabilmekte ne de eşcinsellik ile ilgili genel bir bakış açısına sahipler. yani eşcinselliği kabul etmeyen bir müslüman böyle birşeyi tavsiye edemez. lgbt haklarınıda savunun demek, emep'e işverenin haklarınıda savunun demek gibidir. ama tartışmayı eşcinselleri insan olanaklarından mahrum bırakamazsınıza çekerse solcular, belki tartışma doğru bir zeminde tartışılır.
çünkü yoksa burada bir nefret suçu yok. mazlumder bu konuda ne yapacağını bilmiyor ve pragmatik hareket ediyor. solcularda bir şeyi mahkum etmeye dünden razı. sanki bu mahkumiyet eşcinsellere bir şey kazandıracak.
eşcinseller toplum tarafından baskı altındadırlar. amenna. bunun zulum olduğunu annenize babanıza nasıl anlatıyorsanız (bir deneyin) mazlumderede öyle anlatmanızı tavsiye ederim.
vesselam...
katılıyorum.
Silben bogazicinde escinsel terörü yüzünden kendimi baskı altinda hissediyorum. tartismaya bile gelmiyor. mazlumder'i kinamiyorum ve kinanmayi da onur sayiyorum.
YanıtlaSilescinselleri mesru görmüyorum cünkü dinim böyle emrediyor. escinsellere uygulanan zulmü de mesru görmüyorum cünkü dinim böyle emrediyor.
ha, yalan söyleyen, ahlaksiz, sübyanci vs oldugu halde kendini 'müslümanim ben o yüzden escinsellik gayrimesrudur rererö' diyen bir adamin tavrini da igrenc buluyorum.
dengeci degilim ve escinsellerin örgütlenmelerini uygun bulmuyorum. bu idealde istedigimdir. su an, su sartlar altinda istediklerini yapabiliyorlar zaten. tc böyle bir düzene sahip.
sonucta bu devlet laik devlet, örgütlenirler. buna ses çıkaramam. ses çikarabilseydim bunu mesru birseymis gibi sunanlara ses cikarirdim. adam veya kadin escinseldir, kapali kapilar ardinda istedigini yapar; bir müslüman olarak tecessüs etme hakkim yoktur. cadi avini islam uygun görmez; bu fasistliktir. falan filan.
ayrica islam sizin sandiginiz gibi birsey degil cahiller. islam fikhinda 'hünsa' diye bir kavram vardir. ahkam keseceginize açın okuyun.
sana cevap vermeye gerek bile duymuyorum içindeki faşizm duygusu ve muhammedin getirdiği islami faşizm seni esir almış durumda...
Sildiyen sevgi söylemleri..
Silmazlum'der haklı!
YanıtlaSilyaw he he...
Silkes be
Sildinin ne derse desin. eşcinselliği uygun bulmaman ayrıdır, ama meşru bulmuyorum dediğinde cadı avına başlarsın. senin dinin sana ama sen cadı avına çıkarsan cadılarında kendini müdafa hakkı doğar. sokakların boğaziçi olmadığını kampüsten çıkarsan anlarsın.
YanıtlaSilsaadete gelelim sen birine ister eşcinsel olsun, ister gavur, ister kafir olsun; ona sen fikrini beyan etme senden hazetmiyorum diyemezsin. o zaman faşist olursun. kürtten hazetmiyorum o ağzını kapatsın demek ile aynı oluyor.
bir suçlunun bile kanaat etme hakkı vardır, bir sapığında... bu hakkı gaspetme yetkisi kimsenin değildir. en hakiki akideye sahip olduğunu düşünsen de bu hak sana ait değildir, sevgili alperen. eşcinseller örgütlenir ve sen bunu uygun bulmazsın, buraya kadar sorun yok. ama meşru bulmuyorum ve fırsatını bulduğumda onları kovalarım dersen, sadece dürüst olmazsın. aynı zamanda müslümanları kamusal alanda kovalayan kemalistlerden de olursun. şeytanımız bize rehber olmasın.
meşru görmüyorum ifadesi faşistlik değildir. meşru görmememin nedeni dinimin böyle emretmesi. evet ben islamin hakim oldugu bir ortamda(cok klise kacti bu arada, islamin hakim olmasi ne demekse) ya da şöyle söyleyeyim müdahale yetkim oldugunda eşcinsel örgütlenmelere (bu örgütlenmeler zulme karşı bir direniş niteligi taşıyorsa müstesna bir nitelik taşır, zaten bu örgütlenmeye meydan vermeyecek şekilde, müdahale yetkisi olan merci zulmü önlemelidir) izin vermem.
Silanlamadiginiz bir nokta var: kimse on sekiz yasinda sarisin mankenlerle evlenmek icin örgütlenmez, bu saçmadır. veya, hadi kayserililer, gelin bir örgüt kuralım da çiftleşelim demez. eşcinsel örgütlenmeler de böyle sacmadir. escinsel hakki diye bir hak mi olur ya? escinselsen escinselsin, istedigini yap. ne hakki? akbilden indirim mi istiyorsun?
yok, ben de resmi olarak nikah kiymak istiyorum falan filan diyorsan orada mesruiyyet tartismasi baslar. borum öterse izin vermem. kapali kapilar ardinda oldugu müddetçe de soorun yoktur nazarimda.
tr'de escinsel nikahiyla ilgili böyle bir kanun ciksa ve izin verilse SES ETMEM! çünkü bu devlet benim devletim degil.
bilmem anlatabildim mi?
fasist demeden önce yazilanlari iyi okuyun.
Escinsel orgutlenme iste bu dislamaci tavira karsi koyma hakki oluyor. Insanlarin escinsel olmalari (out olmalarindan bagimsiz olarak) itibari ile temel haklarindan (Ahmet Yildiz orneginde oldugu gibi yasama hakki dahil) mahrum birakildigi bir ortamda escinsel derneklerinin sacma bulunmasi ne bicim bir sacmalik? Escinsel insanlarin haklari, kadin haklari gibi, toplum icerisinde spesifik bir hak ihlali grubuna karsi gelistirilen bir obek. Sirf bir kitap oyle yaziyor diye bunlara karsi gelinmesi ise mein kampf'ta yaziyor diye Yahudilerin su veya bu sekilde olduklarini dusunmek ile esdeger. Insanin bir sey yazarken bin kere dusunmesi ve biraz da utanmasi olmasi gerekiyor maalesef.
Silmein kamf ve kuran karsilastirmasi cok zekice olmus :) yorum yok
Silislam escinsellerin yasama haklarina bir kisitlama getirmiyor. yasak kardesim. götten sikmek yasak. bu kadar basit. sonra göt kasların gevşiyor habire sıçıyorsun istemeden. ortalık kokuyor. ha, çok istiyorsan yap. ben bunu yapıyorum diye bağırma yeter.
bakın arkadaşlar sapla samanı karıştırmayın. mazlumder eşcinsllerin kaat oluşturmasından rahatsız oluyor. mesela kaos gl, "biz başörtüsü yasağına karşıyız" dedi. vay ben senle aynı yere imza atmam dedi, sevgili islamcılarımız. ne yani eşcinselin fikri yok mudur? bu çok büyük bir zulumdür.
Silbir müslümandan eşcinselliği tavsiye etmesini bekleyemeyiz, talep te edemeyiz. ama her müslüman insanın biyopisişik yapısına ve vücut bütünlüğüne saygılıdır. eşcinsellerin cinsel isteklerini değil, öldürülmemelerini savunmak zorundayız. işkence görmemelerini ve tecavüze uğramamalarını savunmak zorundayız. bakın ben kamu kurumunda çalışıyorum, iş aramaya gelen eşcinseller memurlar tarafından taciz ediliyor. ve kimse bir şey demiyor. ve toplumda meşru olan şey bu, problem de bu.
fikirlerede saygı duymak zorunda değiliz. ama her insanın fikir oluşturmasına saygı duymak zorundayız. bir insan hakları örgütüde bu hakkı muhafaza etmek zorundadır. malumderi savunan arkadaşlar alavere dalavere yapıyor. çok basit birşey söylüyorum. bir eşcinselin cinsel istekleri yada fikirlerini savunmak zorunda değildir mazlumder. bunu ancak eşcinseller savunur. mazlumder bu fikirlere saygı göstermezse insan haklarını ihlal etmez. ama mazlumder eşcinsellerin kanaat oluşturmasını, "meşrulaşırlar" diye engellerse, insan hakları ihlalinin babasını işlemiş olur. hem de bir insan hakları örgütü olarak.
meşrebi ne olursa olsun her insanın kanaat oluşturma hakkı vardır. ve islam bu hakkı muhafaza eder. bu olanak olmasaydı biz insan değil, beşer olurduk. mazlumder eşcinseller beşer olsun diyor, haddi değildir. allah herkese insan olma olanaklarını vermiştir. kimileri bu olanakları gasp etmektedir. bir müslüman insan hakları örgütünün tek görevi, insanları allah'ın verdiği olanaklar ile buluşturmaktır.
eşcinselliği insan hakkı kılıfı adı altında meşrulaştırarak ahlaki ilkeleri de ortadan kaldırma çabasına bazı STK' ların alet olmamasını alkışlıyorum. Herşeye bir hak isnat ederek varolma çabası nedense eşcinsellik de kendisini daha bir gayretle gösteriyor. Mazlumderi bu ilkesel duruşundan dolayı tebrik ediyor, tüm eşcinsellere ve bu yönde yönelimi olanlara acil şifalar diliyorum.
YanıtlaSilmazlum-der'in geleneği ve durduğu yer belliyken bu yazdığınız metin ne kadar manasız. sayenizde geleneksel boğaziçi tarihsizliğinin ve talihsizliğin yeni bir vukuatı daha olmuş. aynısını daha önce bekaroğluna da yapmıştınız. siyaset tarzınız tiksindiriyor.
YanıtlaSillan hala öteki möteki deyip durmayın. cins misiniz, herifler mazlum-der, ne işe yaradıklarını, ne yaptıklarını bilmiyor musunuz da bunları davet ediyorsunuz? öteki öteki deyip bu faşistleri meşrulaştırdınız, özgürlük deyip faşistleri özgürleştirdiniz. eserinizle gurur duyun.
YanıtlaSilMAZLUM-DER İslami merkezli bir insan hakları kuruluşu. Dolayısıyla insanı değil İslam ideolojisini referans alır. İdeolojinin ahlakı üzerinden insan haklarına yaklaşır. Yani, bir insanın mazlum olup olmadığı kararına sadece ezildiğinden hareketle karar vermez, İslami yasalara, koşullara göre mazlum olup olmadığına bakılır, eğer mazlumsa ancak onun haklarını ve kendisini savunulmaya koyulurlar. İslamın eşcinselliğe yaklaşımı açık ve net olduğundan bu örgütün bahse konu eyleme gösterdiği katılmama gerekçesi kendi açısından geçerlidir. Sorun, böyle bir örgütün duruşunun bilinmesine rağmen eyleme kurumsal olarak davet edilmesidir. MAZLUM-DER bir İnsan hakları kuruluşu değil İslam hakları kuruluşudur. Bunları yazarken aklıma muhafazakar yazar Hilal Kaplan geldi. Geçen yıl düzenlenen Nefret Suçları Konferansına davet edilmişti. Buna tepki gösterenlerden biride bendim. Hep bir ağızdan dedik ki; Alenen eşcinsellere karşı nefret suçu işleyen birinin böyle bir konferansta ne işi var? O denli çok tepki gösterildi ki düzenleyici komiteye, baskılar sonucu en sonunda Hilal Kaplan konferansa katılmaktan vazgeçtiğini yine nefret söylemi bir açıklamayla twitterdan duyurdu. Demem o ki; İnsanı referans almayan bir zihniyetle uyuşmak, anlaşmaya çalışmak çok zordur. Davet amacı son derece insanidir; ortak bir duruş, bir vicdan yaratmaktadır ama vicdandan önce ideolojilerini kutsayanlarla ne mümkün anlaşmak, ortak bir duruş sergilemek? İslamafobiye dur deyip, homofobiye deh demenin insani boyutu ne ola ki?
YanıtlaSilMAZLUMDER'i tanıyamamaış zavallı kişi,derneğin internet sitesine bir göz at bakalım sadece insanimi,islami mi olduğunu görürsün.MAZLUMDERİN'in referansları arasında MAGNA KARTA VE BM İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ BULUNMAKTADIR.elbetteki müslüman olduğumuzdan gurur duyarız ve HILFUL FUDUL VE MEDİNE VESİKASI VE DAHİ MAİDE SÜRESİ referanslarımız arasındadır.SLOGANIMIZDA kim olursa olsun zalime karşı mazlumdan yana.MAZLUMDER mağdur bir eşcinselin hakkınıda savunur,lakin insanlığın ahlak değerleriyle oynayan ve bu değerleri teşvik eden kurumlarla bir arada olmaz.
SilMazlumderi tanıyamayan insanlar zavallı mı oluyor? Mazlumderi savunan insanlar hakaret etmeyi bir insan hakkı mı sanıyorlar?
SilAnlaşılan o ki Mazlum-der uluslararası bildirgeleri pek dikkate almıyor, sadece bir ambalaj olarak kullanıyor. İnsan hakları evrensel bildirgesinde cinsel yönelimler ve cinsiyet kimliğine sahip herkesin diğer yönelim ve kimliklerle eşit oranda temsiline vurgu yapılırken, siz işinize gelmediği için bunu görmezden geliyor, LGBTT'lerin örgütlenmesini ve anayasal halklar elde ederek baskın kültürle eşit haklara sahip olmasını engellemek istiyorsunuz. İnsan hakları sadece birine şiddet uygulandığında ona dur demek değildir. O insanın bütün insanlarla aynı haklara sahip olması için mücadele etmek, onun yanında ezene karşı taraf almaktır. Sizinde bir parçası olduğunuz baskın kültürün ahlak değerleriyle oynadığınızı iddia ettiğiniz bu örgütler işte bunun mücadelesi için vardırlar, varlık nedenleri budur. Hem ahlak değerleriyle oynamak da nedir? LGBTT'lilerin insani eşitlik, özgürlük talepleri sizin ahlakınıza uymuyor diye onlara sırt mı çevireceksiniz? Kendi ahlakınız için başkalarını ezecek misin? Öyleyse hangi akla ve vicdana hizmet insan haklarından söz ediyorsunuz? Ahlakınızı insan haklarının önüne koyan bu zihniyet nasılda olur insan haklarını temsil edebilir? Amacınızın insan hakları değil İslam hakları olduğunu neden gizliyorsunuz?
Benim anladigim herkesin kafasi ayri bir guzel olmus, herkes de baska bir otorite kendi alaninda. Ha agzi olanin konusma hakki yok mu var, ki ben de bu haktan yararlaniyorum, ama beyin yerine kiminin omurilikten kiminin external hdd misali kitaptan temel konusma prosesini gecirdigini gormek ilginc.
YanıtlaSilBir insanin kardesim ben boyle super duper bir varligin magaradan bir arap ile iletisime gectigine, onun da baslica kadinlar ve kendine inanmayanlara karsi nefret soyleminin dibine vurmus bir dizi diskur cektigi ve bunlarin olumunden seneler sonra benim yukaridan indigini dusundugum bir kitapta derlendigine inaniyorum deme hakki varsa ve bu temelden mesru olabiliyorsa, digerinin de kardesim resit oldugu surece ister kadinla ister erkekle yatarim istersem de kimseyle yatmam deme hakki vardir ve yine bu temel itibari ile mesrudur. Ve bu gercekten nokta, hani sunu ve ya bunu mesrulastirmaktan kasit ne ki? Bu kadar insanin takindigi bir tutum, neden daha bir mesru olma olmama testine tabi tutulsun ki?
Bu tipleri insan haklari platformuna davet edip mesrulastiriyorsunuz diyenlerin ne demek istedigini anlasam da bu baglamda katilmiyorum. Evet maalesef bircok insanin nefret ve korkularinin derlendigi Kuran diye bir kitap var, ve bunun tartisilmaz olduguna inanmayanlarin da katilmasi gerektigini dusunen takipcileri ile dolu bir Dunya'da yasiyoruz. Ama bu bir realite, ve insan haklarini savunurken bu tiplerin de en azindan fizyolojik olarak en yakin olduklari tur olan insan olmalarindan gelen haklari savunuyoruz, ki bu haklar temsil hakkini da iceriyor. Eger onlari disliyorsak bizim yaptigimiz insan haklari savunuculugu olmuyor. Tipki onlarin bu soylemler ile ortaya koyduklari gibi yaptiklarinin insan haklari savunuculugu olmadigi gibi.
Arkadaşlar, elinize sağlık da bir şeye takıldım, LGBTQQIA... olmak varoluşu itibariyle politik olmak mı demek? O zaman herkes politik öyle mi?
YanıtlaSilBu ulkede hem milliyetci fasizm hem de Islamci fasizm hala buyuk tehdit.
YanıtlaSilüzgünüm ama sıçıp sıvamışsınız boğaziçililer
YanıtlaSilbakın arkadaşlar sapla samanı karıştırmayın. mazlumder eşcinsllerin kaat oluşturmasından rahatsız oluyor. mesela kaos gl, "biz başörtüsü yasağına karşıyız" dedi. vay ben senle aynı yere imza atmam dedi, sevgili islamcılarımız. ne yani eşcinselin fikri yok mudur? bu çok büyük bir zulumdür.
YanıtlaSilbir müslümandan eşcinselliği tavsiye etmesini bekleyemeyiz, talep te edemeyiz. ama her müslüman insanın biyopisişik yapısına ve vücut bütünlüğüne saygılıdır. eşcinsellerin cinsel isteklerini değil, öldürülmemelerini savunmak zorundayız. işkence görmemelerini ve tecavüze uğramamalarını savunmak zorundayız. bakın ben kamu kurumunda çalışıyorum, iş aramaya gelen eşcinseller memurlar tarafından taciz ediliyor. ve kimse bir şey demiyor. ve toplumda meşru olan şey bu, problem de bu.
fikirlerede saygı duymak zorunda değiliz. ama her insanın fikir oluşturmasına saygı duymak zorundayız. bir insan hakları örgütüde bu hakkı muhafaza etmek zorundadır. malumderi savunan arkadaşlar alavere dalavere yapıyor. çok basit birşey söylüyorum. bir eşcinselin cinsel istekleri yada fikirlerini savunmak zorunda değildir mazlumder. bunu ancak eşcinseller savunur. mazlumder bu fikirlere saygı göstermezse insan haklarını ihlal etmez. ama mazlumder eşcinsellerin kanaat oluşturmasını, "meşrulaşırlar" diye engellerse, insan hakları ihlalinin babasını işlemiş olur. hem de bir insan hakları örgütü olarak.
meşrebi ne olursa olsun her insanın kanaat oluşturma hakkı vardır. ve islam bu hakkı muhafaza eder. bu olanak olmasaydı biz insan değil, beşer olurduk. mazlumder eşcinseller beşer olsun diyor, haddi değildir. allah herkese insan olma olanaklarını vermiştir. kimileri bu olanakları gasp etmektedir. bir müslüman insan hakları örgütünün tek görevi, insanları allah'ın verdiği olanaklar ile buluşturmaktır.